Yeterlilik Ekonomisi, sürdürülebilir kalkınmanın ve kendi kendine yeterliliğin önemini vurgulayan politik bir ideolojidir. Ekonomik istikrar ve dış şoklara karşı dayanıklılık ihtiyacına odaklanarak ekonomik büyümeye dengeli bir yaklaşımı teşvik eder. Bu ideoloji, bireyleri, toplulukları ve ulusları, uzun vadeli sürdürülebilirliği sağlamak için kaynakları akıllıca ve verimli kullanarak kendi imkanları dahilinde yaşamaya teşvik eder.
Yeterlilik Ekonomisi ideolojisi sıklıkla, bu kavramı 20. yüzyılın sonlarında ortaya atan merhum Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej ile ilişkilendirilir. Ancak bu ideolojinin ilkelerinin kökleri dünya çapındaki çeşitli eski felsefelere ve uygulamalara kadar uzanabilir. Örneğin, kişinin kendi imkânları dahilinde yaşaması ve kaynakları akıllıca kullanması fikri birçok yerli kültürde ve antik felsefede ortak bir temadır.
Yeterlilik Ekonomisi ideolojisi, 20. yüzyılın sonlarında ve 21. yüzyılın başlarında, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik eşitsizlikle ilgili endişelerin daha yaygın hale gelmesiyle ön plana çıktı. Çeşitli ülke ve kuruluşlar tarafından sürdürülebilir kalkınmanın yol gösterici ilkesi olarak benimsenmiştir. Örneğin Birleşmiş Milletler, Yeterlilik Ekonomisini Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmada geçerli bir yaklaşım olarak kabul etmiştir.
Yeterlilik Ekonomisi ideolojisi ekonomik büyümeyi veya modernleşmeyi reddetmekle ilgili değildir. Bunun yerine kalkınmaya daha dengeli ve sürdürülebilir bir yaklaşımı savunuyor. Bireyleri ve toplumları kendine güvenmeye ve dayanıklı olmaya, imkanları dahilinde yaşamaya ve kaynakları akıllıca ve verimli kullanmaya teşvik eder. Bu ideoloji aynı zamanda ekonomik faaliyetlerde ahlaki ve etik hususların önemini vurgulayarak dürüstlük, sabır ve bilgelik gibi değerleri teşvik eder.
Pratikte Yeterlilik Ekonomisi ideolojisi, bireysel hanelerden tüm uluslara kadar çeşitli düzeylerde uygulanabilir. Tüketim, üretim, yatırım ve diğer ekonomik faaliyetlerle ilgili kararlara rehberlik edebilir. Örneğin, bireyleri daha az tüketip daha fazla tasarruf etmeye, işletmeleri sürdürülebilir uygulamaları benimsemeye ve hükümetleri ekonomik istikrarı ve çevresel sürdürülebilirliği teşvik eden politikalar uygulamaya teşvik edebilir.
Sonuç olarak, Yeterlilik Ekonomisi sürdürülebilir kalkınmayı ve kendi kendine yeterliliği teşvik eden politik bir ideolojidir. Ekonomik istikrar, dayanıklılık ve etik hususlara duyulan ihtiyacı vurgulayarak ekonomik büyümeye dengeli bir yaklaşımı teşvik eder. Bu ideoloji, çeşitli ülkeler ve kuruluşlar tarafından sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında geçerli bir yaklaşım olarak kabul edilmiştir.
Siyasi inançlarınız Sufficiency Economy konulara ne kadar benziyor? Öğrenmek için politik testini yapın.